Kategoriler
Arabulucu

Arabuluculuk Tahkim Merkezi

Tahkim görevleri, tarafların hak ve yasalarına uygun olarak, güvene dayalı bir anlayışla tarafsız bir şekilde gerçekleştirilir. Uzun yıllardır gelişmiş ülkelerde uygulanan alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden biri olan arabuluculuk, ülkemizde bir süredir başarıyla uygulanmaktadır. Anlaşmazlığı daha kısa sürede ve daha az masrafla çözmek, her iki tarafın da memnuniyetini sağlayarak, mahkemeye getirmeden, sadece tarafların uzun yargılama süreçleri tarafından yıpranmasını engellemekle kalmayacak, aynı zamanda mahkemelerin iş yükünü azaltarak daha etkili ve verimli bir şekilde hizmet edecektir. Hepimizin bildiği gibi, arabuluculuk dostça bir çözümdür, ilişkilerin bozulmasını önler ve kırık ilişkileri geliştirir. Öte yandan, yargılama sonucunda alınan kararlar mevzuata uygun olmakla birlikte, bazen bir tarafı bazen her iki tarafı da tatmin etmemekte ve kararın uygulanmasında bazı sorunlar oluşmaktaydı. Arabuluculuk yoluyla varılan anlaşma, taraflar arasında karşılıklı rızayı sağladığı için sosyal barışa da büyük ölçüde hizmet etmektedir.

Değişen dünyada, anlaşmazlık sayısının hızla arttığını görüyoruz. Bunun nedeni, elbette, ekonomik gelişme, köyden şehre göç ve insanların her geçen gün hak arama konusundaki farkındalığının artmasıyla birlikte, sadece ülkemizde değil, tüm dünyada dosya sayısı artmaktadır. Dosya sayısı arttıkça, yeni adliyeler inşa etmek ve yeni mahkemeler kurmak elbette bir çözümdür, ancak asıl önemli olan burada mahkemeye gelecek dosya sayısını azaltmak ve insanların sorunlarının barışçıl bir şekilde çözülebileceği arabuluculuk ve tahkim gibi dostça çözüm yöntemlerinin geliştirilmesini desteklemektir. Temmuz 2021’de tüketici hakları arabuluculuğa dahil edildi. Esasen, anlaşmaya ve uzlaşmaya çok uygun bir toplumuz. Temel beklentimiz, arabuluculuk toplum, iş dünyası  ve işveren tarafından bilinmelidir.

Alanya Arabulucu avukatlar
Alanya Arabulucu avukatlar

Arabuluculuğun faydaları toplum tarafından görülmeye başlandı. Tahkim ve arabuluculuk aslında kültürümüzde var. Önceden insanlar arasında anlaşmazlık olduğunda, ticari olsun ya da diğer konularda; yaşlılarımız ne derlerse, kabul edilirdi. Ticaretin ulusal ve uluslararası boyutlara ulaşması, taraflar arasındaki anlaşmazlıkların mahkeme yoluyla çözülmesine yol açmıştır. 2012 yılında hukuk sistemimize giren ‘arabuluculuk merkezi`, dünyada 150 ülkede uygulanmaktadır.  Anlaşmazlıkların giderilmesi için  tahkim ve arabuluculuk Merkezi kurulmasına başlanmıştır. İş dünyasındaki tüm anlaşmazlıkların yargı yoluyla çözülmesi adliyelerin yükünü artıyordu. Kısa sürede daha adil ve şeffaf bir uzlaşma zemini oluşturduk. Uzun süredir devam eden ticari davaların zamanını ve maliyetini azaltan ve uzlaşmayı ve anlayışı hakim kılan bir yaklaşımı destekleyen bu sisteme sahibiz. Zaman, iş hayatındaki en önemli sermayedir. Ticaretimizi kolaylaştıracak, ekonomimizi ve yargı Sistemimizi güçlendirecek, toplumsal barışımıza katkı sağlayacak her düzenleme önemli ve değerlidir, bir ülkede güçlü adalet duygusu ve güven varsa , o kadar güçlü ekonomi oluşur. 

 Arabuluculuk görüşmeleri “gizlilik ilkesi” ile gerçekleştirileceğinden, ticari itibarın korunması bu sistemin en büyük avantajlarından biridir. Anlaşmazlıkları adil, tarafsız, hızlı ve doğru bir şekilde çözmek için, tüm iş adamlarımız iş ve ticari anlaşmazlıklarında tahkim ve arabuluculuk sisteminden yararlanmalıdır.

Kategoriler
Arabulucu

Uyuşmazlıkları Alternatif Yolla Çözmenin Yaygınlaştırılması

Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri, çağdaş hukuk sistemlerinin vazgeçilmez bir unsurudur. Bu yöntemle çatışma; kısa sürede, daha az masrafla ve tarafların daha yüksek memnuniyeti ile çözülebilir. Her ülkenin kültürüne, deneyimine ve hukuk sistemine göre farklılık göstermesine rağmen, gelişmiş hukuk sistemlerinde alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri ile uyuşmazlıkların çözüm oranı %98’e ulaşmaktadır. Bu uygulama ile mahkemelerdeki davaların sayısı önemli ölçüde azaltılmıştır.
Bu nedenle, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri, her üç kişiden birinin mahkemede olduğu ülkemiz için yargı sisteminin yükünü azaltmak için önemli bir araçtır.
Son yıllarda, Türk yargı sistemi açısından alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin uygulanması konusunda önemli çalışmalar yapılmıştır. Ancak reform çabalarının başarısı; kamu kurumları, meslek kuruluşları ve sivil toplum kuruluşları arasında işbirliği ve anlayışına muhtaçtır.
Modern demokrasinin tanımına uygun olarak genel sosyal konsensüs ve birliğe dayanan sistemlerin daha iyi çalışacağı ve istenen sonuçları daha kolay elde edeceği yaygın olarak kabul edilen bir gerçektir.

Geleneksel kararların bir sonucu olarak, bir taraf kazanır, diğeri kaybeder veya bazen her iki taraf da kaybeder. Bununla birlikte, fikir birliğine dayanan alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinde, “kazan-kazan” ilkesi genellikle geçerlidir. Bu yöntemlerle anlaşmazlıklar daha az maliyetle ve daha kısa sürede çözülür.
Bu yöntemler arasında “uzlaşma”, “tahkim mahkemesi”, “arabuluculuk”, “tahkim” ve “sulh” bulunmaktadır. Tüketici uyuşmazlıklarında “tahkim Komitesi” ve vergi uyuşmazlıklarında “uzlaşma” kurumu uzun yıllardır kullanılmaktadır. Arabuluculuk, uzlaşma ve tahkim ile ilgili bazı yasal düzenlemeler yürürlüğe girmiş olsa da, bu sistemler henüz istenen ölçüde uygulanmamıştır.
İşte bu nedenlerden dolayı Yargıtay, Danıştay, Adalet Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar için ortak bir sempozyum düzenledi. Bu programda, yüksek yargı üyeleri, hakim ve Savcılar, Adalet Bakanlığı bürokratları, akademisyenler, kamu kurumları ve sivil toplum temsilcileri birlikte alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri geliştirebilmek için, mevcut sorunlara çözüm aramaya geldi.

Genel olarak; arabuluculuğun yaygınlaştırılması ve etkinleştirilmesi için; arabuluculuk müzakerelerine mazeret göstermeden katılmayan tarafa yasal masraflar empoze etmek,
Adliyede kurulacak arabuluculuk merkezlerinin etkin hale getirilmesi,

Ticari davalarda; belirli bir miktara kadar uyuşmazlıklarda arabuluculuk ve tahkime başvurma yükümlülüğü,
Arabulucuların sadece hukuk mezunu olması gerekliliğinin yeniden incelenmesi,
Ticaret ve sanayi odaları ve arabuluculuk ve tahkim konularında ilgili aktörler olan avukatlar önünde yoğun bilgilendirici çalışmalar yapmak ve alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerini isteğe bağlı kurslar olarak öğretmek için hukuk fakülteleri ile işbirliği yapmak,
Mahkeme tarafından tahkim kararlarına bir onay notu verirken orantılı ücret yerine sabit bir ücret almak,
Tahkim kararlarına karşı adli makamlara yapılan başvurular için uzmanlık sağlamak.

Kamunun taraf olduğu uyuşmazlıklarda; kamulaştırma Kanununda “uzlaşma” kurumunu daha işlevsel hale getirmek,

İdarenin mevcut Yönetmelik aksine; değerlendirme Komisyonu tarafından gayrimenkulün değerinin belirlenmesi, verilen ekspertiz raporu, resmi taahhütlü bir mektup sahibine bildirmek ile birlikte kullanılan Tüm bilgi ve belgeler ve sahibi veya yetkili temsilcisinin 15 gün içinde bu mektubun tebliğ tarihinden itibaren yapılacak olan toplantı günü, teklif ya da hediye teklifi kabul etmek. gerekli hazırlığı yapın,
Yasanın 10. maddesinin 5. fıkrasında ” tarafları bir anlaşmaya davet ediyor.”açıklama yerine” tarafları barışa veya arabuluculuğa davet ediyor.”ifadesine yer vermek,

Bireysel işçi işveren anlaşmazlıkları ve yeniden istihdam davalarında arabuluculuğun zorunlu hale getirilmesi,
Üst düzey yöneticiler, her türlü iş anlaşmazlığına ilişkin tahkim anlaşmaları yapabilir,

Sosyal güvenlik anlaşmazlıklarında, SGK sigorta kayıtlarını sigortalıların ve işverenlerin kontrol ve onayına sunar, eğer bu Bilgi belirli bir süre içinde itiraz edilmezse, bu Bilgi sonuçlandırılır ve anlaşmazlıklarda karar bu verilere dayanarak alınır,

Küçük alacakların (2.500 TL dahil olmak üzere 2.500 TL’ye kadar) tahsilatı için gönderilen ödeme emrine karşı derhal itiraz edilmesi halinde arabuluculuğa başvurunun zorunlu hale getirilmesi, anlaşmaya varılması durumunda takip ücreti iade edilir ve tahsilat ücreti tahsil edilmez, arabulucunun ilk saatlik ücreti Hazine’den ödenir.,

Ceza Hukukunda; 5237 sayılı tck’da ön ödemeye tabi suçların kapsamının genişletilmesi,
Bir kamu davasının dosyalanmasının ertelenmesine ilişkin Yönetmeliğin kapsamının genişletilmesi,
Arabuluculuk kapsamını genişleterek, uzlaşma sadece adli para cezası gerektiren eylemler ve üst sınırı 5 yıla kadar hapis cezası olan suçlar için yapılır

Aile Hukukunda, dava açıldıktan sonra hakim, tarafları adliyelerdeki arabuluculuk merkezlerine yönlendirir ve bir “arabuluculuk bilgilendirme toplantısı” düzenler”,
Velayet, çocukla kişisel ilişki kurmak ve arabuluculuk yoluyla çözülen anlaşmazlıklar kapsamında nafaka anlaşmazlıklarını dahil etmek,
Aile arabuluculuğu” konusunda uzman arabulucular yetiştirmek”,

Tüketici Hukukunda 3300 Türk lirasının üzerindeki uyuşmazlıklarda arabuluculuğun zorunlu hale getirilmesi,

İç vergiler ve kamu personeli ile ilgili anlaşmazlıklarda arabuluculuk faaliyetleri hakimler tarafından gerçekleştirilir,

İmar, kamulaştırma ve kamu taşınmaz mal ile ilgili anlaşmazlıklar, uzlaşma daha etkili kamulaştırma işlemi sırasında uzlaşma görüşmelerinde taraflar dışında bir uzman katılımı ile yapılabilir, ve uzlaşma ve ombudsman kurumunun önerileri kamu taşınmaz malların işgali kaynaklanan anlaşmazlıklar etkili olabilir,

yargitay.gov.tr

Yüksek Kurul tarafından uygulanan idari yaptırımlardan kaynaklanan anlaşmazlıklar durumunda, idare tarafından bir ihlal tespit edilirse, ihlale tabi olan eylemin düzeltilmesine ve idari yaptırım kararı kesinleşmeden önce uzlaşma sürecinin başlatılmasına izin veren bir düzenleme yapılır,
Deneme aşamasında “uzlaşma” Kurumu ve “etkili pişmanlık” uygulamaları dahil, Tam çare durumlarda alternatif çözümler uygulamak uygun olacaktır,
Halka saygıyla sunulur.

Kategoriler
Arabulucu

Arabuluculuk Nedir?

Arabuluculuk süreci, taraflar ve arabulucu arasındaki ortak ve özel toplantılar, konuşma ve iletişim teknikleri karışımından oluşur. Arabuluculuğu kolaylaştırmak isteyen bir arabulucu, klasik modeli tercih etmelidir. 

Buna ek olarak, tarafların durumu, tarzları ve nitelikleri, zamanı, sınırlamalar, yasal çerçeve, mevcut kaynaklar, tarafların uyum durumu, tercihler, arabulucunun müdahalesinin türü, taraf avukatlar ve ihtiyaç duyulan üçüncü kişilerin katılımı gibi faktörler dikkate alınır.

Arabuluculuk faaliyeti her katılımcı için farklı olacaktır. Örneğin; taraflar birbirleriyle buluştuğunda, bir taraf kendini diğer tarafa göre rahatsız veya güvende hissedecektir.

Arabulucunun süreci özel konuşmalarla başlatması daha akıllıca olacaktır. Taraflar rahat hissetmiyor ve avukatlar karşılıklı görüşme yapıyorsa Arabulucu, tarafları ve avukatlarını ayırmaya çalışmaz.

Alanya merkez ‘de hukuk ivme hızı aktif şekilde artıyor.

Arabuluculuk İlkeleri

Gönüllülük: Arabulucu, uyuşmazlık çözümünde sadece kolaylaştırıcıdır, sürecin ana sahibi taraflardır ve onların onayı her aşamada alınmalıdır. Gönüllülük ve tarafsızlık en önemli ilkedir. Taraflar yöntemi dilediği an sonlandırabilir.

Etkinlik: Sürecin sonuç odaklı bir yaklaşımla yürütülmesini gerektirir.

Gizlilik: Tarafların ihtiyaçlarını ve çıkarlarını açıkça ortaya koyabilmelerini sağlar. Güven kazandırır. Arabulucu elde edilen her türlü delili gizli tutar.
Arabuluculuk faaliyetlerinde fotoğraf çekilemez ve ses ve video kaydına izin verilmez. Cezai sorumluluk hatta; arabulucunun sicili silinebilir.
Arabulucu ile birlikte çalışan ve stajyerleri de kapsar.
Aksi kararlaştırılmadıkça, taraflar ve temsilcileri, Arabuluculuk gizlilik ilkelerine uymak zorundadırlar.

Esneklik: Arabulucunun tarafların rızası ile mümkün olan tüm iletişim araçlarını açılmasına izin verir. Esneklik, arabulucunun tarafları farklılıklarıyla kabul etmesine de izin verir. Başka bir deyişle, stereotiplerden kaçınmak olarak kabul edilebilir.

Adalet: Arabulucu, tarafların çeşitli nedenlerle dezavantajlı duruma düşmesine dikkat çekmelidir. Arabulucunun uyuşmazlıkla ilgili şahsi bir menfaati yoktur.

Arabuluculuk faaliyetlerinin tasarımı ve uygulanmasında arabuluculuğun temel ilkeleri, süreç boyunca nasıl davranılacağıyla ilgilidir, rehber olarak kullanılır.

Arabuluculuk Aşamaları 

Hazırlık

Hazırlık aşaması, arabuluculuk sürecinin ve fiili arabuluculuk müzakerelerinin ilk aşamasıdır.

Başlangıçtan önceki dönemdir. Arabulucu, öncelikle taraflarca seçildikten / atandıktan sonra sürecin etkili bir şekilde başlaması için plan yapar. 

● Arabulucu ilk önce her iki tarafla iletişim kurar ve süreçle onların beklentilerini not alır.

● Görüşmelerinin yerini ve zamanını düzenler; ortak veya ayrı (özel) görüşmeler için toplantı mekanının fiziksel ve diğer tüm hazırlıklarını önceden yapar.

Bir kontrol listesi hazırlanır ve işleri önceden planlar. Arabuluculuk davasının gerektirdiği yasada belirtilen süreyi dikkate alır. Bu süreyi iyi kullanmak önemlidir.

● Anlaşmazlığın türü, arabuluculuk için uygunluğu, davanın durumu, arabuluculukta ilk toplantı, tarafların katılımsızlığın sonuçları ve anlaşmazlığın arka planı hakkındaki farkındalığı iyi kavramak gerekir.

Taraflar arasında daha önce bir sözleşme yapılmadıysa; tarafların kabul ettikleri, istekliliğini gösterir “ARABULUCULUK SÖZLEŞMESİ” düzenlenir. Bununla birlikte, Tarafların aşırı çatışma halinde olmadıkları bir konuda bu sözleşmeyi şifaen kurmak da mümkündür.

İletişimin en temel kuralı anlamadır. Yani, mesajın nereden çıktığı değil, nereye ulaştığıdır. Karşılıklı ifadelerin bir sonucu olarak, taraflar arasında mesaj alışverişi gerçekleşir.

Arabulucu Seçmek

  • Taraflardan biri diğerine arabuluculuk teklifi eder.
  • Taraflardan biri seçtiği arabulucudan teklifi diğer tarafa iletmesini ister.
  • Arabuluculuk mahkeme ön koşullu olarak gerektiğinde, taraflardan biri süreci mahkemeye başvurarak başlatır.
  • Taraflar arabuluculuk sürecine hakim tarafından teşvik edilir.

Önemli olan, tarafların her durumda bu konuda hemfikir olmalarıdır. Eğer taraflardan biri Arabuluculuğa gitmek istiyorsa ve diğer tarafla iletişim kuramazsa, arabulucu genellikle kendi adına diğer tarafla iletişime geçer. 

Arabulucu seçmek isteyen herkes, yetkili arabulucu listesine, Adalet Bakanlığı’ndan ulaşabilir.  (adalet.gov.tr/arabulucu)

Arabulucu Atanması:

Adliyedeki Alanya Merkezi, Arabuluculuk talep edenleri bilgilendirmek, arabulucu atamak için arabuluculuk bürosu var.

Arabuluculuk bürosuna dava koşullu anlaşmazlıklar getirilirse, asliye ceza mahkemesi devreye girer. UYAP arabulucu Portalı aracılığıyla, listeden arabulucu atanır.

Arabulucu kabul ederse, büro kabul edilen arabulucuyu görev teklifi sunar. Atanacak arabulucu e-posta ve SMS ile bilgilendirilir. Arabulucu 24 saat içinde görevi isterse kabul eder.

Arabulucu çalışmak istemediğinde, portalda pasif halde bekleyebilir.

Arabulucunun arabuluculuğu reddetme nedenleri:

● Arabulucu, kişiliği, deneyimi gibi nedenlerle devam edemeyeceğini düşünebilir.

● Anlaşmazlığın uzmanlık alanı için uygun olmadığını düşünebilir.

Arabulucu mahkeme ile atanırsa sonra, tarafların iletişim bilgilerini öğrenir. Arabulucu bu iletişim bilgilerini baz alır.

Sahip olduğu bilgilerle her türlü iletişim tarafları bilgilendirir ve ilk toplantıya davet eder.1  

Davet ile ilgili işlemleri belgeye bağlar. 

Tarafların Arabulucu Seçmesi

Alanya’da Merkez ‘de Arabuluculuk önerisini en çok Avukatlar yapar;

Tıpkı normal dava takibi gibi Avukata Vekalet Verme yöntemi tercih edilebilir. Taraf avukatı genellikle arabulucuya gitmeyi önerir. Çünkü; anlaşmazlığın kolayca, hızlı ve ucuz bir şekilde giderilmesi için en aktif ivme ve merkezi hukuk yolu, arabuluculuk çözümüdür.

Arabuluculuk zor bir süreçtir. Planlama ve hazırlık çok önemlidir. Arabulucu ve tarafların hazırlık için harcadıkları zaman, sürecin sorunsuz olmasını sağlar.

Taraflar ve Arabulucu İlk Görüşmesi

Arabulucu, anlaşmazlığı yaşayan taraflarla iletişim kurup anlaşmazlık hakkında yeterli bilgi toplar ve anlaşmazlığı çözmek için hangi yolu takip edeceğini planlar.

Arabuluculuk yoluyla uyuşmazlık çözümünün ekonomik, sosyal ve psikolojik faydaları vardır.

Genel olarak, tüm alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinde olduğu gibi başarı, tereddütler, prosedür ve arabuluculuk teklifine aşina olmama, bunun bir zayıflık işareti olarak görüleceği korkusu arabuluculukta en önemli engelleyici faktörlerdir.

Hazırlık aşamasında, arabulucunun yaklaşımları özellikle basit ve açıktır. Anlatım ile aktif dinleme taktiği işe yarayacaktır.

Taraflar ilk kez bir araya geldiğinde sözel ve sözel olmayan iletişimin önemini ortaya çıkar.

Arabuluculuk toplantılarının yüz yüze yapılması, tüm kişiler arası iletişimin dikkatli bir şekilde değerlendirilmesini gerektirir. Özellikle Arabuluculuk süreçlerinde taraflar arasındaki mesaj alışverişi sözlü olması beklenir ama sözel olmayan bir şekilde anlam kazanır.

Sözlü iletişim kurmak için her ortamda insanlar ilk toplantıda kendilerini açmak için istekli olmayabilir.

Arabulucu, konuya hakim olma güvenini yaratır ve samimi bir yaklaşımla sürecinin yönetimini kolaylaştırır.

Sert uslup, hızlı konuşma, argo kelime kullanımı, aşırı resmi konuşma veya teknik kelimelerin kullanımı ve kontrolsüz duraklamalar dikkat çeker.

Farkında varamadığımız jestler, yüzümüzün aldığı ifade, vücudumuzun duruşu, konuşma şeklimiz, el-kol hareketlerimiz, sesimizin tonu, insanlarla aramızdaki mesafe, giyim tarzımız ve aksesuarlar, bakım ve makyaj gibi öğeler, kendiliğinden söylemek istediğimiz birçok ayrıntıyı ifade eder.

Arabulucu Avukat Sibel Demiral |Alanya Merkez

Arabuluculuk görüşmeleri yüz yüze iletişim olarak tanımlanamaz, sözel olmayan iletişimin önemi vurgulanır. Görüşmelerin ilk dakikaları sözel olmayan iletişim etkisi altında gerçekleşir. 

İletişimde prestij kazanmanın altın kuralı sözel olarak “ne söylediğimiz” değil; sözel olmayan “nasıl söylenir?” tavırlarımızdır.

Avukat ve Arabulucu S. Demiral | Alanya

Söylediklerinden ziyade nasıl söyledikleri önemlidir.

Arabuluculuk müzakerelerinde en değerli bakışlar konuşmacının yüzünde odaklanır. Anlamları ve gerçek niyetleri takip edebilmek yüz ve göz teması kurmakla mümkündür. Göz temasından kaçınma, güven eksikliği anlamındadır.

● Kendini ve daha önce tanışmamışlarsa tarafları birbirine tanıtmak. ● Taraflara katılımları için teşekkür etmek ● Arabulucunun rolü ve süreci anlatmak. ● Tarafların beklentilerini açıklığa kavuşturmak. ● Süreçle ilgili endişeleri gidermek. ● Tarafların tavırlarını inceleyerek arabuluculuğa karşı direnişlerini ortadan kaldırmak. Güvenilirliği artırmak, tecrübelerinden bahsetmek. ● Ayrı ayrı veya birlikte görüşmenin uygun olup olmayacağına karar vermek. ● Arabuluculuğa devam etme kararından emin olmak. ● Anlaşmazlık konusunun arabuluculuk için uygun olup olmadığını belirlemek ● Tebliğ edilen tarafın temsil etmeye yetkili olup olmadığını teyit etmek.

Güvenli Sohbet Ortamı

Toplantı yönetimi için zamanlama, mekan ve diğer lojistik düzenlemelerle birlikte Arabulucu, taraflarla paylaşılacak belgeleri hazırlar.

Arabulucu öncelikle telefon iletişimi kurar.

Prosedürün konuşulması, anlaşmazlığın tarihi hakkında temel bir değerlendirme sağlanır.

Mutabık kalınan bir tarihe kadar tarafların problem hakkında hazırladığı özeti, arabulucu ve karşı tarafa göndermesi istenir. Bu ön belgeyi hazırlatmak gerçek anlaşmazlığa odaklanmayı kolaylaştırır.

Aynı ortamda uzun süre kalmak, taraflar arasındaki ilişkinin derinliğini artırır. Arabulucu, taraflara eşit mesafede oturur. 

ARABULUCULUK ANLAŞMA ÖRNEĞİ

Tarafların “karşılıklı ve uyumlu iradesiyle”, bağımsız bir arabulucu marifetiyle “anlaşmazlığın çözümünü isteme” beyanları esastır. 

Bu Sözleşme, bağlamı ve geçerliliği açısından borçlar hukukuna tabi olup hem maddi hukuk, hem de usul hukukunda etkilidir. Şeklen yazılı veya sözlü olabilir.

Sözleşmenin hangi anlaşmazlıkları kapsadığı belirtilir. Arabuluculuk yöntemini kullanmak için tarafların özgürce tasarruf edebilecekleri işler veya işlemlerden kaynaklanan özel hukuk anlaşmazlıkları değerlendirilir.

Arabulucunun tarafları bilgilendirme yükümlülüğü vardır.

Tarafların arabuluculuk yoluyla çözülen yasal yükümlülükleri vardır.

Tarafların bir anlaşmaya varması durumunda belgesinin niteliği ve yasal sonuçları hakkında özellikle bilgilendirilmelidir.2

Arabuluculuk takvimi, mekan, arabuluculuk ücretleri, ödeme koşullarının onaylanması ve genel olarak Arabulucunun davranış kurallarına olan bağlılığı gibi konularda da tartışmalar açıklığa kavuşturulur.

Arabuluculuk anlaşması ayrıca şunları içerir: gizlilik, anlaşma belgesi, daha sonra açılabilecek dava veya tahkimde kullanılamaz.3

Referanslar: (14-Ocak 2021 Çevrim-içi)

1-) HUAKY, madde 24/3

2-) HUAKY, madde 13/2

3-) HUAK Madde 5

Kategoriler
Arabulucu

Arabulucu Herkese Kazandırır

Son yıllarda Alanya Merkez’de Arabuluculuk Aktif olarak pek çok iyi ve başarılı bir yol önerdiği için, giderek daha fazla işçi ve işveren, arabulucu avukata başvurmayı tercih etmektedir.

Arabulucu Alanya Merkez

Arabuluculuk, aşağıdakiler gibi çeşitli sorunları ele alabilir:

  • İş alanındaki zorluklar ve anlaşmazlıklar
  • Boşanma (yasama halinde)

Mantık basittir ve her zaman aynıdır, çünkü amaç eşit bir kazanca ulaşmak ve her iki tarafın da olabildiğince tatmin olabileceği noktayı bulmaktır. Bu nedenle, bu alanda bir hizmet isteyip istemediğinizi anlamak mümkündür. Çünkü; başarılı bir arabuluculuk süreci size zaman, para ve biraz gönül yarasından tasarruf etmenize yardımcı olacaktır. Bizimle “Alanya Hukuk Bürosu ve Arabuluculuk” ofisinden hizmet alacaksınız, bu yüzden süreci bir an önce bitirmenizi sağlıyoruz.

Arabuluculuk Size Neden Önerilir?

Arabuluculuk ile dava yargılamaları arasında temel bir fark varsa, dava dosyası ilk bakışta bir tarafın galibiyeti diğer tarafın da kaybını simgeler. Arabuluculuk sürecinin özellikleri, her şeyden önce, her iki tarafın da bu süreci denemekle ilgilenmesi, eşit çıkarlara ulaşmayı tercih etmesi ve mahkeme salonundan vazgeçmesidir.

Ek olarak, sürecin dışarıdan, nesnel, tartışmasız bir kişi tarafından yürütülmesi gerçeği, bu süreci bu kadar başarılı yapar. Diğer şeylerin yanı sıra, bu seçeneği seçerseniz, büyük olasılıkla bildiğiniz gibi, gerçek yasal süreçlerin çoğu zaman çok pahalıya mal olacağı için epeyce tasarruf edebileceğinizi unutmayın. Arabuluculuk, çatışmaların olduğu her durumda yardımcı olabilir.

Arabulucu ve Avukat S. Demiral

Alanya Arabuluculuk dava dosyalarını 2000 yılından beri yetkili avukat olarak üstlenmiş bulunmaktayız. Pek çok iş davası deneyimi, arabuluculuk prosedürü için aşinalık kazandırdı.

Kategoriler
Arabulucu İşçi

Arabulucu nasıl çalışır?

Arabulucu Avukat | Sibel DEMİRAL • Alanya

İş mahkemelerindeki tüm davalar için önce arabulucuyu ziyaret etmeli miyim? Arabuluculuk ücretini kim ödüyor?
Belirli yükümlülükler yerine getirilmezse, iş hayatı bazen hem çalışan hem de işveren için bir sorun teşkil eder.

Yeni düzenlemeyle, iş Mahkemeleri arabuluculuk Kanununun değiştirilmesiyle birlikte, iş talepleri konusunda arabulucuya öncelikli olarak başvurmak zorunlu hale gelmiştir.

Arabulucuya başvurmadan doğrudan bir eylem yapıldığında, mahkeme davayı prosedürden çıkarmaya karar verir.

Arabuluculuğun en önemli faydaları; yargının İş Yükü, devletin iş yükünü ve devletin yargı masraflarını azaltmak ve tarafların sorunlarını daha az maliyetle ve daha kısa sürede çözmektir.

İş mahkemelerindeki tüm davalar için önce arabulucuyu ziyaret etmeli miyim?

Ücret, kıdem, ihbar vb. alacaklar için başvurular yapılabilir.

Kanun, başvurunun hangi durumlarda yapılacağını, özellikle hizmet tespiti ve iş kazasından kaynaklanan davaların bu kapsamda yer almadığını açıkça belirtmektedir.

SGK hizmet belirleme süreci, kamu düzeni ile de ilgili olduğu için kapsam dışındadır.

Arabuluculuk için nasıl başvurulur ve süreç nasıl çalışır?

Bazı şehirlerde uygulamalar için arabuluculuk merkezleri kurulmuştur. Küçük yerlerde, prosedürler editoryal Ofis tarafından gerçekleştirilir.

Bu süreçte öncelikle yetkili yer belirlenmelidir. İş yeri veya işverenin adresi genel yetkilerdir.

Örneğin, İstanbul’da bir işyeri için burada işlem yapılması gerekiyor. Başvuru sahibi İstanbul dışında olmasına rağmen, bu durumda Arabulucunun faaliyetlerinin görüleceği yer İstanbul’dur.
Dilekçenin sunulmasından sonra, arabuluculuk Merkezi tarafından sistem üzerinden bir arabulucu atanacaktır.

Atanan arabulucu taraflara ulaşacak ve bir Toplantı Tarihi belirleyecek ve 4 haftalık süreç başlayacak.

Diğer bir seçenek ise, tarafların kendi aralarında bir arabulucu ile anlaşarak müzakerelere başlayabilmeleridir.

Bu kez aralarında bir tespit Raporu imzalanacak ve bu rapora göre belirlenen kişi süreci yönetebilir.

Anlaşma veya anlaşmazlık durumunda ne olur?

Bir anlaşmaya varılırsa, kararlaştırılan miktarların ve diğer ayrıntıların yazıldığı bir anlaşma raporu hazırlanır.

Bu dakika bir karar olarak kabul edilir, yani bir mahkeme kararı gibi.

Anlaşmazlık durumunda, bir anlaşmazlık raporu verilir. Şimdi başvuru sahibi bu raporla davasını açabilecek.

Arabuluculuk ücreti ne kadar, ücret kim tarafından ödenir?

Ücret, anlaşma tutarının yüzde 6’sıdır, tarifede belirtilen tutardan daha az değildir ve yarı yarıya ödenir.

Ancak, taraflar bir anlaşma yaparak kimin tarafından ne kadar ödeneceğine karar verebilirler.

Anlaşmazlık durumunda, ücret Hazine tarafından Arabulucuya ödenir ve taraflar ek bir ödeme yapmazlar.

Ancak, yargılanması haksız bulunan Taraf bu ücreti Maliye hazinesi tarafından öder.

İstihdamın sona ermesinde dikkate alınması gereken iki kavram:

“Adil sebep” ve ” geçerli gen”

İş sözleşmesinin feshi ile ilgilenen birimler, iş hukukunda “adil sebep” ve “geçerli sebep” kavramlarını iyi bilmeli ve iş hukukunda yapılan ayrımın ne anlama geldiği noktasında işlemi doğru bir şekilde yapmak zorundadırlar.

İş sözleşmesinin sona ermesinde bu tür durumları açıkça tanımlamamak ve sözleşmenin sona ermesini haklı bir nedenin varlığıyla sona erdirmemek, çalışanın lehine olacak ve işverenin belgelemediği veya haklı göstermediği için olumsuz bir yargının kurulmasına yol açacaktır.

Yani, geçerli sebep ve adil sebep farklı kavramlardır. Her iki sebep de 4857 sayılı İş Kanununda yer almaktadır.

Nitekim, “geçerli sebep”, “adil sebep” kadar ağır olmasa da, işçinin veya işletmenin şahsiyetinden kaynaklanmaktadır.

Geçerli sebep, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesinde düzenlenmiştir. Ancak, makalenin metninde geçerli nedenlerin ne olacağı açıkça Listelenmemiştir.

Yasanın maddesine göre, çalışanın yetkinliğinden veya davranışından veya işletmenin, işyerinin veya işin geçerli nedenlerden dolayı fesih gerekliliklerinden kaynaklanan bir neden olduğu belirtilmektedir.

İşçinin kişiliğinden kaynaklanan nedenler
İş, işyeri nedenleri

Çalışan nedenleri

İşçinin kişiliğinden kaynaklanan nedenler, işçinin üretkenliğinden veya davranışından kaynaklanan nedenlerle ilgilidir.

İşçinin verimliliğinden kaynaklanan nedenlerden dolayı işgücü eksikliği ve işe uyum ön plana çıkacak ve burada işçiye herhangi bir kusur uygulanmayacaktır.

Bu durumda, işçi işin gerekliliklerini yerine getirmek ister ve tüm bunlara rağmen işi düzgün bir şekilde yerine getiremez.

İşçinin davranışıyla ilgili nedenlerden dolayı, işçinin mevcut işi yetkinlik açısından yapma yeteneğine sahip olmasına rağmen, işi eksik yapar veya hiç yapmaz.

Bu nedenle, burada işçinin kusuru hakkında konuşmak uygun olacaktır.

İş nedenleri

İş sözleşmesinin geçerli bir nedene dayalı olarak sona ermesinde, işyerinin gereklilikleri nedeniyle fesih durumu belirtilir.

Buradaki en önemli şey işin sürekliliğidir. İstihdamın sona ermesinde, risk altındaki işletmenin sürekliliği ile ilgili bir işten çıkarma söz konusudur.

Bazı nedenlerin varlığında, işçinin bir hatası olmasa bile iş sözleşmesi feshedilebilir.

Bu durumda, işçinin herhangi bir hatası olmasa bile, işveren, aşağıdaki koşullar çerçevesinde çalışanın iş sözleşmesini geçerli bir nedenden dolayı feshedebilir.

Bunlar;

  • Ekonomik kriz,
  • İşyerinin küçültülmesi,
  • Siparişlerde azalma,
  • Teknolojik imkansızlıklar,
  • Bölümlerin kapatılması,
  • Rekabet eksikliği nedeniyle küçülme ile maliyet azaltma faaliyetleri.

Yukarıda belirtilen nedenleri genişletmek mümkündür, bu nedenlerden dolayı işveren, işyerinin devamı için çalışanın kişisel haklarını alma yetkisi ile iş sözleşmesini feshedebilir.

Kategoriler
Arabulucu İşçi

İstifa Eden işçiye Kıdem Tazminatı

Salgın nedeniyle uygulanan işten çıkarma yasağı nedeniyle, işveren işçilere şunları söyledi: “kıdem tazminatını ödeyeceğim, ancak işten çıkaramam. İstifa edebilirsin, kıdem tazminatını ödeyeceğim ” teklifinde bulundu. Bazı işçiler bu noktada yasal yardım talep ederken, Diğerleri işverenin teklifini kabul eder ve istihdamlarını sonlandırır. İstihdamını gönüllü olarak sona erdiren bazı işçiler daha sonra hayal kırıklığı yaşarlar ve tazminat alamazlar, ayrıca işsizlik ödeneğinden yararlanma ve işe geri dönme hakkını kaybederler. Hatta bir bildirim ücreti ödeyerek bir durumla karşı karşıya kalabilirler.
İlk olarak, istihdamını gönüllü olarak sona erdiren işçilerin dikkat etmesi gereken konulara ilişkin olarak Yargıtay’ın içtihat hukukuna ve daha sonra içtihat hukukuna bakmak gerekir. İş Kanununun 24. maddesi, çalışanın haklı nedenlerle derhal fesih hakkını düzenler. Buna göre, Sözleşmenin süresi ne olursa olsun, çalışanın bildirim süresini beklemeden iş sözleşmesini feshedebileceği durumlar şunlardır:
Sağlık nedenleri:

Arabulucu Avukat Sibel Demiral
  • Yapılan iş, işin doğası gereği işçinin sağlığı veya yaşamı için tehlikeli ise.
  • İşçinin sürekli olarak yakın ve doğrudan buluştuğu işveren veya başka bir işçi, bulaşıcı bir hastalıktan veya işçinin işi ile uyumsuz bir hastalıktan muzdaripse.
    Ahlak ve iyi niyet kurallarına ve benzerlerine uymayan durumlar:
  • İşveren, iş sözleşmesi sırasında önemli noktalardan biri hakkında yanlış bilgi verirse, işçiyi yanlış nitelikler veya koşullar göstererek yanlış yönlendirirse.
  • İşveren, çalışanın veya aile üyelerinden birinin onur ve şerefine dokunacak şekilde kelimeleri konuşursa, (onu hırsızlıkla suçlamak gibi) veya çalışanı cinsel tacize uğratır.
  • İşçinin işyerinde başka bir işçi veya üçüncü şahıslar tarafından cinsel tacize maruz kalması ve bu durum hakkında işverene bildirilmesine rağmen gerekli önlemlerin alınmaması durumunda.
  • Ücret zamanında ve tam olarak ödenmezse.
    Zorlayıcı sebepler:
  • Çalışanın çalıştığı işyerinde zorlayıcı nedenler ortaya çıkarsa, işin bir haftadan fazla durdurulmasını gerektirir.
    Yukarıda listelenen durumlarda, çalışan, bildirim süresini beklemeden iş sözleşmesini derhal feshedebilir. İşveren, bu nedenle iş sözleşmesini fesheden çalışana kıdem tazminatını ödemekle yükümlüdür. Adil bir nedenden dolayı istifa eden bir işçi işsizlik ödeneği alır.
    İş sözleşmesini iş değiştirme gibi nedenlerle fesheden çalışan, çalışma süresine bağlı olarak 2 hafta ile 8 hafta arasında değişen bildirim süresini dikkate almalıdır. Örneğin, işyerinden üç yıldan fazla bir süre ayrılacak bir işçi sekiz hafta önceden haber vermelidir. Bu süreler bir iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesi ile artırılabilir. Bu nedenle, iş sözleşmesini fesheden çalışanın sözleşmeyi kontrol ederek hareket etmesi gerekir. Bildirim süresine uymayan işçi, işverene bu sürenin ücretine eşit tazminat ödemekle yükümlüdür.

ZAMANI YASALLAŞTIRMAYA DİKKAT
Derhal sona erdirme hakkının kullanımında, etik kurallara ve iyi niyetlere uymayan durumlara dayanarak, geri çekilme süresini dikkate almak gerekir. Çalışanın bu nedenle iş sözleşmesini feshetme hakkı, altı iş gününden sonra, haklı fesih nedenini öğrendiği günden başlayarak ve her durumda, eylemin gerçekleşmesinden bir yıl sonra sona erer. Ancak, maaşları zamanında ödenmeyen işçiler, bu durum devam ettiği sürece derhal fesih hakkını kullanabilirler.
DİLEKÇE İŞVEREN TARAFINDAN İŞLENMEZSE REZERVASYON KABUL EDİLMEYECEKTİR
Yukarıda bahsettiğimiz şeylerin yanı sıra, yasada, çalışanın işten ayrılmasına ilişkin bir hüküm yoktur, ki bu da kamuya “istifa”olarak bilinir. İşçinin istifası ile ilgili olarak yüksek mahkemenin içtihat hukukuna bakmak gerekir. işçinin istifasına ilişkin oda uygulamaları aşağıdaki gibi özetlenmiştir:

  • Çalışanın iş sözleşmesinin adil bir sebep olmaksızın ve önceden haber verilmeksizin sona ermesi istifa olarak kabul edilmelidir. İş ilişkisi, istifa iradesi diğer tarafa ulaştığında sona erer.
  • İstifanın işveren tarafından kabul edilmesi zorunlu olmasa da, dilekçe işveren tarafından işlenmediği ve çalışanın işyerinde çalışmaya devam etmesi durumunda gerçek bir istifadan söz edilemez.
  • İstifaya rağmen, tarafların belirli bir süre için çalışmaya istekli olmaları birleştirilirse, iş sözleşmesinin kararlaştırılan sürenin sonunda fesih ile feshedildiği kabul edilmelidir.
    İHALE TEKLİFİ “ÜST DÜZEY TAZMİNATIMIN ÖDENMESİ ÜZERİNE”
  • Şartlı istifa kural olarak geçerli değildir. Uygulamada en yaygın biçimde, çalışanın bildirim ve kıdem tazminatı haklarının ödenmesi koşuluyla ayrılma talebi, istifa olarak değil, istifa etme teklifi olarak kabul edilmelidir (iptal anlaşması).

Sibel Demiral Arabulucu Avukat | Alanya
  • FESADA’DA İŞÇİNİN İRADESİ YERİNE GETİRİLİRSE, İŞVEREN İŞTEN ÇIKARILDI OLARAK TANIMLANIR
  • Çalışanın istifa dilekçesinde iradesinin kesintiye uğraması yaygın bir durumdur. İşverenin tazminatın derhal ödeneceğine söz vermesi ve benzer baskılarla çalışandan yazılı bir istifa talep etmesi ve işçinin buna uyması durumunda, gerçek bir istifadan söz edilemez. Bu durumda, feshin işveren tarafından yapıldığı kabul edilmelidir.
  • İşverenin baskı başvurusu sonucu verilen istifa dilekçesi değerlendirilemez. Bu gibi durumlarda, fesih işveren tarafından yapılıp yapılmadığını, ancak işverenin sona ermesinin haklı olup olmadığını değerlendirmek gerekir.
  • İşten çıkarmanın acil nedenleri (ücretlerini zamanında ve tam olarak ödememek gibi) olduğunda ve buna göre işten çıkarmayı talep ettiğinde, çalışanın iradesini çözerek işverenden istifa mektubu alması durumunda istifa geçerli kabul edilemez. Bu durumda, çalışanın sözleşmeyi haklı olarak feshettiği varsayılmalıdır.
    DAVA DİLEKÇESİNE DİKKAT
  • İstifa belgesine dayanmasına rağmen, çalışan bildirimi ve kıdem tazminatının ödenmesi, Türkiye’de fesih sözü gibi çelişkili durumlarda işveren iş bulma kurumunda yapılan beyan, her somut davaya ilişkin olarak bu çelişkinin istifasının geçerliliğinin etkisi dikkate alınmalıdır.
  • İstifa dilekçesinde genel ifadeler kullanılsa bile, işçi dilekçede somut nedenleri belirtebilir.
Kategoriler
Arabulucu İşçi

İş Davası Arabulucu

7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun ” işçi veya işveren alacakları ve tazminat talebi ile açılan davalarda Kanun esas alınarak, bireysel veya toplu iş sözleşmesi, arabulucu davaya uygulanacak. “Bu formda düzenlenmiştir. 01.01.2018’den beri uygulanmaktadır.

Ülkemizdeki nüfusa orantılı olarak çalışan sayısındaki artış ve bunun doğal bir sonucu olarak yüksek sayıda anlaşmazlık, mahkemelerin beklenen hızda yanıt vermesine izin vermez. Gerçekten de, günümüzde iş hukukundan kaynaklanan anlaşmazlıklar hem ilk derece mahkemelerinde hem de yüksek mahkemelerde iş yükünü artırmaktadır. Arabuluculuğun bu yönetmelikle bir vaka koşulu olarak tanıtılması, iş kararında önemli bir değişikliğe neden olmuştur. İş mahkemesinde arabuluculuk gereksinimini getirmede yasa koyucunun temel amacının, iş mahkemelerinin, bölgesel Adalet mahkemelerinin ve yüksek mahkemenin iş yükünü azaltmak ve anlaşmazlıkları kolay, hızlı, ucuz ve etkili bir şekilde çözmek olduğu söylenebilir.

7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun getirdiği yeni düzenlemeye göre, dava açılmadan önce arabulucuya gitmek zorunludur, ancak taraflar arabulucuyla uzlaşmak zorunda değildir. Taraflar arasında bir anlaşmaya varılamazsa, anlaşmazlığı iş mahkemelerine getirmek için herhangi bir engel yoktur.

Bununla birlikte, arabulucuya başvurmadan bir dava açıldığı anlaşılırsa, dava gerekliliğinin olmaması nedeniyle hmk 114 uyarınca herhangi bir işlem yapılmadan davanın reddedilmesine karar verilir.

İş hukukundan kaynaklanan talepler için zorunlu arabuluculuk uygulanır?

7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 3/1. maddesinde arabuluculuk uygulamasının şart olduğu davalar, çalışan ve işveren taleplerinden kaynaklanan talep ve tazminat davaları olarak belirtilmiştir. Buna göre ;

Yeniden istihdam davaları

  • Boşta Kalma Süresi Tazminatından Kaynaklanan Davalar
  • Başlangıç dışı tazminattan kaynaklanan davalar
  • Alacak Kıdem Tazminatından Doğan Davalar
  • İhbar Tazminatından Doğan Davalar
  • Kötü Zorunluluk Tazminatından Kaynaklanan Davalar
  • Bakiye Süresi Ücretinden Kaynaklanan Davalar
  • Eşit Muamele Tazminatından Kaynaklanan Eylemler
  • Sendika Tazminatından Kaynaklanan Davalar
  • Ücretlerden Kaynaklanan Davalar
  • Fazla Mesai Ücretinden Kaynaklanan Davalar
  • Yıllık İzin Ücretinden Kaynaklanan Davalar
  • Seyahat ve yemek ücretlerinden kaynaklanan davalar
  • Ulusal tatil ve genel tatil (UBGT) ücretinden kaynaklanan davalar
  • Prim ve prim ücretinden kaynaklanan davalar

Dava şartı arabuluculuk ile ilgili davalardır.

İş hukukundan kaynaklanan ve zorunlu arabuluculuk kapsamında olmayan davalar Hangileridir?

7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 3/3. maddesinde, iş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile ilgili tespit, itiraz ve rücu davalarında arabuluculuğun bir dava koşulu olmadığı açıkça düzenlenmiştir. Bu nedenle, taraflar arasındaki bu tür anlaşmazlıklarda, taraflar arabuluculuğa başvurmadan harekete geçebileceklerdir.

Ancak, bu gibi durumlarda, anlaşmazlık arabuluculuk için uygunsa, arabuluculuk uygulanabilir. Bu durumda, tarafların anlaşmazlığı gönüllü arabuluculuk yaparak çözmeleri mümkündür.

Kategoriler
Arabulucu

Arabulucu ve Avukat Farklı Meslek mi?

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, “Arabulucu ayrı bir meslek gibi kabul görürse; bizim görüşümüz, aynı anda hem avukat hem arabulucu olunmaz.” dedi.

Metin Feyzioğlu

Feyzioğlu, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde düzenlenen “Arabuluculuğun Güncel Sorunları ve Geleceği Paneli”nin açılışında konuştu.

TBB olarak arabuluculuk müessesine karşı olmadıklarını vurgulayan Feyzioğlu, arabuluculuğun özünde zorunlu olarak karşı karşıya gelmek değil rıza ile uzlaşmanın bulunduğunu belirterek, dava şartı arabuluculuğa tereddütle yaklaştıklarını söyledi.

Arabuluculuğun yerli yerinde uygulanması halinde toplumsal bir kültür değişiminin anahtarı olabileceğini ifade eden Feyzioğlu, toplumun, kavga etme yaklaşımı yerine birbirleriyle konuşarak anlaşan insanlardan oluşacağı değerlendirmesinde bulundu.

Arabulucu ayrı bir meslek birliği mi? Bakanlığa bağlı mı kalacak?

Feyzioğlu, “Bakanlığa bağlı kalınacaksa bir itirazım yok ancak arabulucuların ayrı bir meslek birliği halinde örgütlenmesi arabulucular arasında genel kabul görürse Türkiye Barolar Birliği olarak başlatacağımız mücadelenin adını koyuyorum, aynı anda hem avukat hem arabulucu olunmaz. Eğer ayrı bir meslek birliğine dönüşecekse bu iş, biz yokuz diyeceğim. Biz, arabuluculukla avukatlık arasında tercih yapılsın diyoruz. İki ayrı meslek birliği, iki ayrı şapka tek kafa olmaz.” ifadesini kullandı.

“İşçinin alın terinin sömürülüp sömürülmediğini denetlemek lazım”

Feyzioğlu, “Çok değerli TOBB Başkanımız, ‘arabuluculuktan önce yüzde 92 oranında işveren kaybediyordu, şükürler olsun bu dönem bitti’ diye arabuluculuğun takdimini yapıyorsa bir durmak lazım. Orada işçinin alın terinin sömürülüp sömürülmediğini bir denetlemek lazım. Çözümümü söylüyorum size ve tartışılsın istiyorum. Arabuluculukta, dava şartı olan iş uyuşmazlığında biz TBB olarak barolarımız eliyle talep eden her işçiye adli yardım faslından arabuluculukta taraf vekilliği yapmaya, ehil avukat tayin etmeye hazırız.” diye konuştu.

Bu konuyu gündeme getirdiğinde lafın çevrilmesinden son derece rahatsız olduğunu dile getiren Feyzioğlu, şöyle devam etti:

“Keşke biraz da çözümleri sahiplensek boş konuşacağımıza. İşveren camiasının baskısıyla gündeme getirilmiyor olmasını düşünmek dahi istemiyorum. Bu konuda Hak-İş, Türk-İş genel başkanları da bizim teklifimiz üzerine ‘İşsizlik sigortası fonundan adli yardım fonuna sırf bu amaçla pay ayrılması faydalı olur’ dediler. Kim karşı çıktı? Maalesef bazı barolarımız karşı çıktı. Baroculuk yapmak kör bir siyasi ideolojinin peşinde koşmak değildir, hizmet etmektir.”

“Uzlaşma kültürünü inşaa eden bir toplumuz”

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş de panelin açılışında yaptığı konuşmada, hukuk ve adalet olmadan toplumların varlığının tartışılır hale geleceğini, gelişimin, ilerlemenin ve çağdaşlığın temelinde de adalet olması gerektiğini söyledi. Türkiye’de arabuluculuk kültürünün çok eskilere dayandığını dile getiren İbiş, “Biz aslında uzlaşma kültüründen, barıştan, bir araya gelmekten, çözümcü bir kültürden gelen bir toplumuz. Geçmişimize baktığımızda da ihtiyar heyeti, köy imamı, köy öğretmeni, köy muhtarı, bazen de aklıselim insanlar vasıtasıyla yüzlerce yıldır işleyen bir sistem ama bunun artık çağdaş boyuta gelmesi, yani hukuk sisteminde olması gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Kategoriler
Arabulucu

Baro Açısından Arabulucu

Barolar Birliği Başkanı Metin FEYZIOGLU konuşması:

Biz sayısı az ya da çok ama algısı maalesef giderek her gün olumsuzlaşan uygulamalardan rahatsısız, şikayetçiyiz.Örgütlü toplumun ve özelde iş c amiasında işçi camiasında örgütlülüğün arzu ettiğimiz seviyenin çok çok altında olduğu gerçekliği herkesçe malum. Bu örgütsüzlüğün sebep olduğu emeğe yönelik hak kayıplarını gidermek açısından Yargıtay’ın başka ülkelere göre ya da sendikalaşmanın yüksek oranda olduğu toplumlara göre çok daha fazla çalışmak ve çok daha fazla etkin olma zorunluluğu ortadadır. İşte Yargıtayımız 30-40 yıllık bir süreçte işçi haklarını korumak anlamında ibranameye ilişkin çok önemli çok ciddi karalar geliştirmiştir. Bunu söylediğimde belki rahatsız oluyorlar ama arabuluculuk sistemine bir karşı çıkış da değil bir destek de değil benim dediğim sadece bir fotoğraf çekiyorum. Mevcut arabuluculuk uygulaması işçinin Yargıtay tarafından ibraname özelinde kıdem tazminatı ve diğer alın teri haklarının korunmasına ilişkin içtihatını dolanmaya başlamıştır. Bir arabulucunun bir günde 30, 40, 50, 100 işi tutanağa bağlama ihtimali herhalde gerçekçi değildir. Yapılmakta mıdır?Maalesef uygulamalarını görüyoruz. İşveren camiası arabuluculuk gelene kadar ya da zorunda dava şartı olana kadar biz %92 oranında davaları kaybediyorduk çok şükür bu artık değişti cümlesini çok rahat söyleyebilmektedir. Peki işçi sendikalarının ve konfedarasyonlarımızın bu cümleye bir itirazı bir isyanı olmayacak mı? Bu cümle sizde bir rahatsızlık yaratmıyor mu? Ben de çok yaratıyor. Bu şu demek; artık arabuluculukta biz kaybetmiyoruz demek. Peki yargı, işçi gerçekten haksız olduğu halde mi işvereni kaybettiriyordu. İşçi haksız olduğu halde mi kazanıyordu? Alın terinin karşılığı değil miydi yargının hükümleri, buna katılmıyorum. Az haksızlık yapın az dava kaybedin. İşçinin alın terini verin, davaları kazanın; ya da açılan davalar reddedilsin. Parasal güçle mevki gücüyle en iyi avukatların en iyi mali müşavirlerin yardımıyla dezavantajlı durumdaki işçinin karşısında üstünlük sağlayıp ondan sonra da “yargı niye benim lehime karar vermiyor?” demeyi ben kabul etmiyorum. Eğer bu durum arabuluculuk uygulaması ile baypas edildiyse buna da bir sözümüz olmalı. Biz Allah rızası için bir konuya taraf tutar gibi veya takım tutar gibi bakmayalım. Burada bir tek taraf var. ALINTERİ… Alınterini koruma noktasında bakalım derim. İşveren de böyle baksın işçi de böyle baksın, arabulucular da böyle baksın, avukatlar da böyle baksın. Herkes böyle baksın. Benim size çözümüm çok basit. Ne arabuluculuğu kaldıralım diyorum, ne anayasa mahkemesinin anayasaya uygundur dediği dava şartı arabuluculuğu bugün kaldıralım diyorum. Kalkarsa memnun oluruz. Ama çok pratik çok işlevsel bir öneri öneriyorum. Buna karşı çıkmanı anlamını gerçekten anlayamıyorum. Çözümüm şu; dava şartı arabuluculukta dezavantajlı grup olan işçinin maddi durumuna bakılmaksızın adli yardım faslında barolarımız talep anında maddi durum araştırması yapmaksızın avukat tayin etsinler. Tıpkı 1992 de elbirliği ile karakollarda avukat sayesinde, barolar sayesinde işkence ve kötü muameleyi hep birlikte yendiğimiz gibi. İşçinin elini avukatı tutsun; arabulucuya işverenin avukatının, mali müşavirinin karşısına avukatla birlikte çıksın. Ben de taahhüt ediyorum biz de adli yardım faslından tayin edeceğimiz avukatı işçi alacağının hesaplanması ve müzakare yöntemleri konusunda özel olarak eğitelim. Yani bizim de meslektaşlarımız anlaşmamak üzere gelmesin işçinin menfaati el sıkışmaktaysa el sıkıştırsın, işçinin menfaati el sıkışmamaktaysa yargıya gidilsin. Ama 20000 Tl alacak için işçinin önüne zarf içerisinde 7-8000 TL konulup bunu da alamazsın. Dava açsan da 3 sene 5 sene sonra ya alırsın ya alamazsın diyen alacağını bilmeyen alınterinin karşılığını bilmeyen muhtaç durumdaki işçi sendikasızlığın örgütsüzlüğün de güçsüzlüğüne peki demek zorunda kalıyor. Bunu aşmanın yolu bu. Buna niçin karşı çıkılır ben bunu anlamıyorum. Avukat olursa anlaşma oranı düşer cümlesini duyuyor musunuz duyuyoruz. O zaman peki anlaşmaması lazım avukat olduğunda anlaşma olmuyorsa o anlaşmanın işçinin aleyhine olduğunu kabul edelim. Demek ki; işçi avukatsız yakalanıp tabiri caizse kıstırılıp anlaşmaya zorlanıyor. Arabuluculuk yapan meslektaşlarım bu cümlemden rahatsız olmayın. Biz de avukatız cümlesini sakın sarfetmeyin bana; çünkü o zaman size de hakim derki ben de hukukçuyum sana ihtiyaç yok. Arabuluculuk ayrıdır, avukatlık faaliyeti ayrıdır. Yani bir duruşma sırasında hakim tutup da avukata ne gerek var hemşehrim biz de hukukçuyuz cümlesini söylediğinde nasıl isyan ediyorsak burada da ederiz. Avukatın işlevi ayrı, arabuluculuğun işlevi ayrı. Biz bunu yapabiliriz. Ben bunu adli yıl açılışında sayın Cumhurbaşkanının da olduğu ortamda kürsüden söyledim ve doğru bir proje olduğuna dair teyit aldım. Yargıtay başkanı İsmail Bey benden sonra kürsüye çıktı ve konuşmasında dedi ki; TBB başkanının arabuluculuğa ilişkin tüm kaygıları biz de paylaşıyoruz, çözümün de aynen birlik başkanının dile getirdiği noktada olduğuna inanıyoruz dedi. Eeee ne duruyoruz. Nedir bizim elimizi kolumuzu bağlayan hadi yapalım bunu. Anlaşma oranları mı düşecek, ya arkadaşlar varsın düşsün; eğer düşecekse haksız anlaşma olmasın. Ama biz üzerimize düşeni biliyoruz. Biz eğitim vereceğiz. Biz avukatımızı eğiteceğiz.Avukat da işçinin elini tutacak. Bunun için fona ihtiyaç var. Bu fonu nereden bulacağımızı konuşalım. Ben işsizlik sigortası fonundan %1,%1,5 gibi bir payı eğer alabilirsek bu işi yapabilir diye hesapladım. Eğer işçi kardeşlerim konfedarasyonlar hayır işsizlik sigortası fonuna herkes dokundu ama işçi için dokunulmasın diyorsanız bilmem. Yani işsizlik sigortası fonuna gelen dokundu, giden dokundu. İlk defa işçi için dokunalım dedim, bazı arkadaşlarımız dediler ki;bazı kıymetli meslektaşlarım işsizlik sigortası fonuna dokundurmayız. Tamam dokunulacak bir yer bulun o zaman. Çünkü fon lazım. Bunun rakamı da 150-200.000.000 civarında. Devlet için çok yüksek bir paradan bahsetmiyoruz. O zaman ikini bir kaynak söylüyorum size. Gelin bunu hep birlikte bastıralım. Sevgili DİSK, sevgili HAKİŞ, gelin buradan bastıralım. Eğer işsizlik sigortası fonundan %2 bize sadece bu iş için kullanılmak üzere sadece sizin için kullanılmak üzere kaynak aktarmaya karşıysanız o zaman noterlerdeki değerli kağıtlardan alınan vergiden küçücük bir oran alalım sadece adli yardım için kullanalım var mısınız. Bu devirde hangi değeri kağıt,kağıdın değerlisi mi kaldı. Hiç olmazsa işçi için harcayalım hiç olmazsa dezavantajlı gruplar için harcayalım. Devletin kesesinden de ayrıca bir vergi çıkmasın, ayrıca bir kaynak çıkmasın.%2 ile değerli kağıt fonundan gelecek %2 ile iz adli yardımla hem işçinin elini tutarız hem de kadına karşı şiddetle mücadelede benim ihtiyacım var diyen her kadına eğitimli bu işi bilen sahada mücadele edecek bir avukat tayin edebiliriz. %2 ile değerli kağıtlardan noterin topladığı verginin %2 sini adli yardım fonuna havale edersek. Bu kadar. Ben gayet pratiğim. Sonuca odaklıyım. Çözüm odaklıyım. İşin siyasetini siyasi partiler yapsın. Biz çözüme odaklanalım, onlara bastıralım.

Kategoriler
Arabulucu

Arabulucu Avukat Kimdir?

Arabulucu, hukuk fakültesi mezunlarından hali hazır avukat, hukuk müşaviri, öğretim üyesi, noter, kaymakam gibi kamu görevinde beş yıl temiz sicille hizmet etmiş kişilerden merkezi sınavla seçilir. Ülkemizde yaklaşık 12.000 arabulucu vardır.

Arabulucu Kimlik

Arabulucu toplumda uzlaşma kültürünü temsil eder. Kısa zamanda tıpkı noterlik gibi saygın meslekler arasında yer alacaktır. Sorunlar karşısında hemen mahkemeye gitmek yerine; gönüllü olarak “arabulucu seçmek” adliye ile aynı hukuki bağlayıcılığa sahip olacaktır. Halen mahkemede bir dava açıldıysa bile arabulucu avukata gidebilirsiniz. Tekrar anlaşmazlık olursa taraflar istediği anda bu süreci sonlandırır.

Arabulucuyu kendimiz seçebilir miyiz?
Evet; adalet.gov.tr/arabulucu adresinden yetkili olup olmadığını kontrol edebilirsiniz.

Alanya Arabulucu Avukat işleyişi yedi yıldır başarılı sonuçlarla uygulanıyor.
Arabulucu, dava konusu tarafları bir araya getirip görüşmeler yaparak kanun adına sorunları çözmeye yardımcı tarafsız üçüncü kişidir. Olayda karar verecek bir otorite yoktur, arabulucu asla çözüm önermez; tarafların karşılıklı doğacak risk ve menfaatlerini, kanunların ne gibi hükmedeceğini anlatır. Karşılığında belli bir ücret alır.

Arabulucu masrafı kaç lira?
Arabuluculuk sürecinde, herhangi bir harç, tebligat, bilirkişi, keşif gibi geleneksel adli giderler olmayacağı için Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesine uyarınca ücret ödenir. Taraflar bu ücreti eşit paylaşır. Ayrıca, taraflar avukatları ile katılacaklarsa kendi avukatlarına da ayrıca ücret ödeyeceklerdir.

Hangi konular arabulucuya gitmez?
Ceza davaları, nüfus veya çocukların velayeti gibi davalar arabuluculuk kapsamına girmez.

Gizlilik Nasıl Korunur?
Arabulucu görüşmeleri tamamen gizli olmak zorundadır. Taraflardan birinin istemediği hiç kimse, bu sürece dahil olamaz. Arabulucu görüşmelerinde menfaatinize gelen her şeyi söyleyebilirsiniz. Aynı mahkeme duruşması gibi deliller sunabilir hatta; size göre ispat veya hak sayılacak tüm durumları ifade edebilirsiniz. Arabulucu buluşması ve değerlendirilmeleri anlaşmayla sonuçlanmazsa görüşülen tüm konular belge ve bilgiler hatta sohbetler gizlilik kapsamında sona erer; ileride açılacak olan davalara aktarılmaz.

Arabulucu atandıktan sonra üç hafta içerisinde karara varılmalıdır.
Arabulucu tarafından düzenlenen evrak ücretsizdir.
Arabulucu, kendisini seçen taraf veya taraflardan süreç başlamadan dahi arabuluculuk ücretinden mahsup edilmek üzere masraf isteyebilir; Arabuluculuk sürecinin başlamaması halinde bu ücret ve masraf iade edilmez.Dava Şartlı Arabulucu ücreti taraflardan istenmez.

Taraflar ilk görüşmede anlaşamaz ise Arabulucu ücreti Bakanlık bütçesinden ödenir.
İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda taraflar anlaşamaz ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret taraflarca eşit şekilde karşılanır. Arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.

Dava açılırsa; mahkeme öncesi ödenen arabuluculuk ücreti, haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere dosyaya eklenir.
Arabuluculuk ücreti, arabuluculuk bürosu veya ilgili yazı işleri müdürlüğüne arabulucu tarafından bildirilir. Taraflar, arabulucu ücretini belirlenen tarihte adliye arabuluculuk bürosu veznesine yatırır.
Dava şartı olan arabuluculukta anlaşma çıkmazsa ücret Cumhuriyet savcılığınca arabulucunun banka hesabına yatırılır.